Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde küresel güçlerin işbirliğiyle uluslararası hukuka aykırı, korsanca bir tarzda kaçırılıp hapsedilmesinin üzerinden 23 yıldan fazla bir süre geçti. İmralı Ada Hapishanesi’nde bugüne kadar tek kişilik hücrede tutulan Öcalan’ın dış dünya ile bağı tamamen kesilmiş durumda. 27 Temmuz 2011’den itibaren avukatlarıyla görüşmesi Türk devletince yasaklanarak, bir tutsak olarak en temel hakları ihlal edilmektedir. 2015 yılından bu yana da aile görüşmeleri engellenmiş ayrıca 2013-15 yılları arasında HDP ve devlet heyetiyle yapılan müzakere görüşmelerine son verilerek siyasi heyetlerin gidişine bir daha izin verilmemiştir. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit sisteminin dünyada bir benzeri bulunmamakta, cezaevi ve tutsak haklarına ilişkin tüm uluslararası sözleşmelere ve kurallara aykırılık taşımaktadır.
Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümü için anahtar bir konuma sahip olduğunun bilinmesine rağmen, İmralı’nın tecrit ve işkence sistemi sürdürülmeye devam edilmekte, böylece Kürt sorununun ve Ortadoğu’daki çatışmaların çözümü bilinçli bir şekilde engellenmektedir. Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları ve sağlık durumu, politik gelişmeleri doğrudan etkilemekte, tecridin derinleştirilmesiyle çatışmaların şiddetlenmesinin önü açılmaktadır. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması ve ya özgürleşmesi ülke ve Bölge üzerinde olumlu ve istikrar sağlayıcı bir etki yaratacak ve mevcut çatışmaların barışçıl bir şekilde çözülmesine çok önemli bir katkı sağlayacaktır.
Abdullah Öcalan, ağır tecrit altında tutulmasına karşın, Türkiye ve Orta Doğu’daki çatışmaların barışçıl yollarla çözülebileceğine dair umudunu korumuş ve barış için muazzam bir çaba göstermiştir. Öcalan, İmralı’da tutulduğu yıllar boyunca zaman zaman Türk hükümetiyle görüşmeler yürütmüş, 2013-15 arasında ise bunu ciddi bir müzakere sürecine dönüştürmüştür.
2005 ve 2006 yıllarında yaklaşık 3,5 milyon kişi Abdullah Öcalan’ı siyasi temsilcileri olarak gördüklerini beyan eden bir dilekçe imzalamışlardır. 2010 yılında ise yaklaşık 10,3 milyon kişi Öcalan’ın özgürlüğü için imza vermiştir.
Bugün, yasal dayanaktan yoksun tecrit koşulları, sağlık durumu hakkında bilgi alınamaması ve kendisiyle iletişim kurma olanaklarının hiç olmaması milyonlarca insan için endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Bu nedenle, 6 Şubat ile 11 Şubat’a arasında Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için hep birlikte sokaklara çıkmak istiyoruz.
Savaşın, tecridin ve siyasi zulmün sona ermesi için, barış, demokrasi ve özgürlük için!
2023 Uzun Yürüyüş’üne gelin!
Takvim
– 4 Şubat 2023; Genevre de buluşma
– Konferans ve bir arada olma.
– 6-11 Şubat 2023; Uzun Yürüyüş
– 11 Şubat; Strazburg Büyük Mitingi
Kısa Bilgiler
– Yürüyüş için spor ayakkabı ve kalın giysiler gereklidir. Uyku tulumlarını herkes yanında getirecektir.
-Yürüyüş boyunca Covid 19 pandemi tedbirlerine uyulacaktır.
İlgilenenler bizimle iletişime geçebilir: longmarch2023@proton.me
Yürüyüşe katılımınızı sabırsızlıkla bekliyoruz. Başvurunuzu alır almaz size ayrıntılı bilgi göndereceğiz.
Saygılarımızla,
Hazırlık Komitesi